MİSYON
İleri düzeyde gelişmiş toplumlarda hayvan kaynaklı gıda tüketimi, gezegenimiz ve insan sağlığı için sürdürülemez seviyeye ulaşmıştır.
Ürünlerimiz, çevreye ve hayvanlara saygı anlayışımız sonucu doğmuştur. Böyle bir anlayışla insan sağlığını gözeterek saygıya dayalı yemek kültüründen keyif almalarını sağlıyoruz.
‘’Doğanın bize öğrettiğiyle uyumlu yaşamanın bizim için en iyisi olduğu’’ anlayışı ile kendi hayat tarzımıza uygun projeleri gerçekleştiriyoruz.
Bizler Asolo ve Lessinia Park arasında, Treviso ve Vicenza bölgelerinde faaliyet gösteren, alternatif ve organik gıda üretimi alanında çalışan iki artizan şirketiz. Şirketlerimiz, çevre ve hayvan haklarına saygıyı merkezine alarak üretimini yapmakta ve aynı zamanda damak tadıyla yaşamayı mümkün kılmaktadır.
Ayrıca, diğer canlılara karşı empati ve saygı ile yaşamanın sadece ruhlarımız için değil sağlığımız için de en iyisi olduğunun kesinlikle farkındayız.
Etik ve vegan mutfak kültürü hafifliği ve yaratıcılığı ile gün geçtikçe öne çıkmaktadır.
‘’Dünya Sağlık Örgütü’nün Gıda Piramidi’’ beslenmemizde öncelikle tahılları, daha sonra sebze ve meyveleri önermektedir. Hayvan kaynaklı gıdalar, rafine şekerler ve yağlar sağlıklı bir beslenme kültürünün dışına çıkmaktadır. Mozzarisella, diğer pek çok ürünümüz arasında, doğaya saygı duyarken en üst kalitede gıda anlayışımızın ilkini temsil eder.
FELSEFE
Laktoz ve diğer gıda maddelerine hassasiyet, dünya nüfusunun %70’ini etkileyen bir sorundur. Bu sorun yaşa ve coğrafik alanlara bağlı olarak hızla artmaktadır. Ürünlerimizde alerjenler bulunmaz. Dolayısıyla özellikle laktoz ve glüten hassasiyeti olan insanlar başta olmak üzere her beslenme tipine uygundur.
Esmer pirinç çok sayıda besleyici gıda maddeleri içerir: karbonhidratlar, proteinler, lifler, vitaminler, mineral tuzları, γ-Aminobütirik asit (GABA) gibi amino asitler ve ferulik asit esterleri ve fitosteroller (γ-orizanol) gibi fenolik bileşikler. Bu fenolikler antioksidan, antimutajen özelliklidir ve sağlıklı yaşamda önemli bir rol üstlenmektedir.
Ayrıca, ürünlerimiz %100 bitkisel kökenli olduğu için ormanlara zarar vermez, sulama kaynaklarını kontrolsüz kullanmaz ve diğer canlılara zarar vermez. Diğer bir ifadeyle, bize ev sahipliği yapan gezegenin n sağlığına da katkı sağlarız.
Kanıtlanmıştır ki, gıda için hayvanların beslenmesinin şu sonuçları vardır:
- Atmosferdeki sera gazı emisyonunun %51’inden sorumludur;
- Amazon ormanlarının yok olmasına neden olan etkenler arasında %91 paya sahiptir;
- Her gün 100 hayvan türünün yok olmasına neden olur;
- Su kirliliğini artırır;
- Üretilen tahılın %50’si besicilik için kullanılır.
Diğer taraftan, bitkisel kaynaklı gıda tüketimi hayvansal kaynaklı gıda tüketimi ile karşılaştırıldığında 1/16 oranında toprak kullanımı, 1/13 su kullanımı, 1/11 yağ kullanımı ve ½ oranından az CO2 emisyon üretimi demektedir.
Dolayısıyla, bitkisel kaynaklı gıda ile beslenmek için birden çok iyi neden vardır!
*Kaynak: www.cowspiracy.com
SOFRADA
SAĞLIK
Sağlık sofrada başlar. Tükettiğimiz gıdalar iyi yaşamımızın temelini oluşturur.
Doktorlar ve akademisyenler gün geçtikçe daha fazla bitkisel kaynaklı beslenmeyi tavsiye etmektedirler. Önemli olan doğru, dengeli bir beslenme alışkanlığı oluşturmak ve kaliteli gıdalar tercih etmektir. Buna dikkat edilirse bitkisel kaynaklı gıdalar sağlıklı bir yaşam için ihtiyaç duyulan tüm protein, mineral ve vitaminleri sağlar.
Çok sayıda çalışma yüksek miktarda hayvansal protein tüketiminin tümör, diyabet ve kalp sorunları riskini artırdığını göstermektedir. Onkolog Franco Berrino (Ist. Dei Tumori of Milan) iç organlardaki işlev bozukluklarının çoğunun beslenmedeki yanlışlar ve az hareket etmekten kaynaklandığını belirtir. Bilimsel araştırmalar, beslenmenin ağırlıklı olarak işlenmemiş ve bitkisel kaynaklı gıdalar ile yapılmasını tavsiye eder.
İyi planlama ile böyle bir beslenme hamilelik, emzirme, çocukluk ve ergenlik gibi yaşam döngüsünün herhangi bir aşamasında olan insanlar tarafından uygulanabilir. Sporcular da ihtiyaç duydukları gıda maddelerini sağlıklı beslenerek alabilirler.
“Bitkisel kaynaklı gıda tüketimi ile elde edilen sonuçlar tıp alanında kullanılan ilaç ve cerrahi uygulamalardan çok daha etkileyicidir”
T. Colin Campbell, The China Study, 2005